Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi öğretmenler dün ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de iş bırakma eylemine gitti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Öğretmenlerin Uzmanlık Sınavına tabi tutulmak istenmesine büyük tepki gösteren eğitimciler; “Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın” mesajı verdiler.
Dün saat 11.00’de Kaymakkapı Meydanı Belediye İşhanı önündeki eyleme Eğitim Sen Isparta Şubesi Başkanı Rıfat Gürbüz ve yönetimi başta olmak üzere sendika üyesi öğretmenler destek verdi.
Kaymakkapı Meydanında ki eyleme CHP İl Başkanı Yalım Halıcı da destek verdi. Eylemde basın açıklaması Eğitim Sen Isparta Şubesi Başkanı Rıfat Gürbüz tarafından okundu.
Eğitim Sen Şube Başkanı Rıfat Gürbüz yaptığı açıklamada: “Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesine karşı haklarımızı, meslek onurumuzu ve geleceğimizi savunmak için bir aradayız.
Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) yönelik yoğun tepkilere rağmen, MEB ısrarla somut bir adım atmamaktadır.
Türkiye’de aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan başka bir meslek grubu yoktur. Öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de eklenmek istenmektedir.
Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde değildir. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır.
Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez. Bu amaçla 14 Ekim tarihinde eğitim alanında örgütlü ve mücadeleden yana olan sendikalar bir araya gelmiş ve ortak talepler belirlenmiştir. Taleplerimiz şu şekildedir;
- 19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının derhal iptal edilmesi,
- Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi,
- Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılması,
- Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi,
- Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi,
- Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi,
- Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması.
Bu talepler ve uyarılara rağmen bir düzenleme yapılmaması nedeniyle bir günlük iş bırakma eylemi yapıyoruz. Taleplerimiz sadece ortak metne imza atan eğitim sendikalarının değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin talepleridir. Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmekte, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir. Öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik taleplerini ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan yeni bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim emekçisinin mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi ve nitelikli bir eğitim verebilmesi mümkün değildir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir.
BİLİNMELİDİR Kİ;
Kökleri 1908’e kadar giden eğitim ve bilim emekçilerinin 112 yıllık mücadele geleneği ve tarihi, aynı zamanda insanca bir yaşam ve demokratik bir Türkiye için yürütülen mücadelenin tarihidir. Eğitim ve bilim emekçilerinin 112 yıllık onurlu yürüyüşünde, Encümen-İ Mualliminden, Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonuna, İLKSEN den Türkiye Öğretmenler Sendikası TÖS e, , TÖB-DER den, Eğit-Der e, Eğitim-İş e, Eğitim-Sen e asla yılgınlık yoktur. Kamusal, Laik, bilimsel eğitim talebimizden, haklarımızdan, çağdaş, demokratik bir gelecek hedefimizden asla vaz geçmiyoruz. Biz bu onurlu duruşumuzu; 112 yıllık mücadele geleneğimizden , Emperyalizme tarihin en büyük dersini veren Atatürk’ten, Köy Enstitülerinin aydınlık yüzünden, Rıfat ILGAZlardan, Fakir BAYKURTlardan miras aldık.
VE YİNE BİLİNMELİDİR Kİ
Eğitim Sen, kariyer basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenceli iş, kamusal, Laik ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye, kararlılıkla devam edecektir. Biz eğitim emekçileri, birleşeceğiz, ayrışmayacağız… Dayanışacağız, Yarışmayacağız”
(Haber Merkezi)